18 Nisan 2014 Cuma

Noragami | YF Tur - Cosplay

Anime adı: Noragami
Gösterim Tarihi: 5 Ocak 2014 - 23 Mart 2014
Tür: Aksiyon, Macera, Shounen, Doğaüstü
Yazar: Adachi, Toka

"Yato, bir gün en çok inanılan ve en büyük tapınağa sahip olmak isteyen küçük bir Tanrı’dır. Fakat, parasız olması ve yardımcısının kendisini tek başına bırakması Yato’yu zor duruma düşürmüştür. Yato'nun kendisine iş bulduğu ender günlerden birinde, Hiyori Iki isimli bir kız, Yato’nun Tanrı olduğundan habersiz bir şekilde, kendisine otobüs çarpmasın diye kurtarınca; Yato’nun sıradan hayatı değişmeye başlar.

Bu kaza, Hiyori’nin ruhunda bir anormalliğe sebep olur ve Hiyori istediği zaman ruh ve Tanrılar’ın dünyasına geçiş yapabilir hale gelir. Normal haline geri dönebilmesi için Yato’dan kensine yeni yardımcısı Yukine ile yardım etmesini ister."



(Yazıyı bir arkadaşım vasıtası ile gönderiyorum, umarım bir sorun çıkmamıştır.)

Kısır bir biçimde geçen kış sezonu nihayet sona erdi. Kış sezonundan 8 anime izledim (Kendime bile şaşırdım gerçi.) ancak neredeyse hiç bir animeden yeterince tad alamadım. Kış sezonundaki favorilerim D-Frag ve Toaru Hikuushi e no Koiuta oldular. Toaru ne kadar aceleye getirilse de izlenebilir bir yapımdı. D-Frag ise saf komedi, izlerken hoşuma gitti.

Noragami'ye gelirsek aslında ne yazacağımı tam olarak bilemiyorum bu seri hakkında. Büyük ihtimal yazacağım en kısa tur yazısı bile olabilir. Noragami'ye başlama nedenim yalnızca yorumlarına güvenmemdi. Ki normalde hikayeye, yorumlara bakmadan izlerim bir seriyi, benim için ilk bile oldu diyebilirim. Ama sezon kısır geçtiğinden ötürü bu kadar övülüyorsa iyidir diye düşünmüştüm. Ama gel gelelim seriyi çok beğenemedim. Aslında karakter tasarımlarını, çizimlerini, müziklerini hatta seiyyularını çok beğendim ama hikaye olarak tatmin etmedi beni. Sanırım bu konuda dinazor diye tabir edilen oyuncuların animeci versiyonuna terfi ediyorum. Tabi hikaye arayışı ciddi seriler için geçerli, komedi animesinden hikaye bekleyecek durumda değilim.  İzlerken sorduğum soruların neredeyse hiçbirine cevap alamadım seriyi izlerken. En azından 24 bölüm olabilecek bir seriyi 12 bölüm yaparak harcamışlar resmen diye düşünüyorum. Filler bölüm koyacaklarına (Bildiğim kadarıyla son bölümleri filler, ancak tam emin değilim.) en azından 1 bölüm bile olsa geçmişe gidip çat çat akıldaki sorular cevaplanamaz mıdyı? Bence yapılabilirdi. Ya da 24 bölüm yapılıp rahat rahat işlenebilirdi konu. Bildiğim kadarıyla Japonya'da da sevilen bir seri, uzatılabilirdi diye düşünüyorum.Ama burada bence suç anime yapımcılarında. Çünkü muhtemelen ilk anime teklifi verildiğinde manga 25. bölümünde falandı, biraz daha ilerlemesi beklenebilirdi.  İlk bölümler iyiydi, ortalara doğru her yerden yeni karakterler falan fışkırmaya başladı birden. Biri Yato'yu seviyor biri nefret ediyor biri de Japonların çok sevdiği "ossan" modunda. Son bölümlerde de hikayesine 10 dakika düşünülmüş gibi duran bir "boss" geldi. Son bölüm de ben shounenim diye bağıran bir bölüm olmuştu resmen. Ama o tarz bir olay olmayan shounen olmadığı için (Özellikle Fairy Tail için geçerli sanırım bu izlediğim animeler içinde.) pek kötümseyemedim.

O kadar kötümsedin iyi yanları da yok mu bu serinin derseniz var elbette. Özellikle fakir ve eşofmanlı bir tanrı fikri güzel, harbiden animenin ismindeki gibi tam bir avare. Kişiliği hiç tanrı gibi değil, tanısam kendisini ve yolda görsem "Naber muhtar?" derim mesela. Ama parayı vurunca kişiliği değişecekmiş gibi hissettim, sırf bu durum için bile mangasını takip edeceğim. Hiyori denen kız iyiydi, normalde heroinler biraz beyinsiz yapılıyor ama bu normaldi, hatta kişiliği de iyiydi. (Ama çeviri yapan arkadaşlar hep Ikı yerine İki Hiyori yazmışlar ki baya garip duruyor, ufak bir eleştiri olarak sıkıştırayım şuraya.) Yukine'ye uyuz oldum. Allah'ın ergeni. Sonlara doğru sevdirmeye çalıştılar ama olmadı, en azından ben sevemedim, o tarz karakterleri de sevmeyeceğim hiç bir zaman sanırım. Anime hakkındaki en güzel şey Kofuku-sama idi sanırım. Bi kere seiyyusu Toyosaki Aki ve karakterini de çok sevmiştim. Kutsal silahı ile çok güzel bir ekip olmuşlardı. Ayrıca seiyyu kadrosu da müthiş isimlerden oluşuyor. Ama Yukine ergenine Kaji Yuki pek gitmemiş diye düşünüyorum.

Sanırım ilk defa bir yazımda bir seriyi bu kadar kötüledim. Ama buradan serinin kötü olduğu anlamı çıkmasın. Güzel bir seri ancak abartıldığı kadar müthiş olmadığını düşünüyorum. Çok beklentim olan bir seri olmasaydı bu kadar kötülemezdim büyük ihtimalle. Neyse benim bu yazıdaki konum cosplay, maalesef sadece arşive kaydettiğim cosplayleri ekleyebileceğim. Umarım ben bakamıyorken daha güzel cosplayler çıkmamıştır. Büyük hallerine linke tıklayarak ulaşabilirsiniz.

[hr]
Kanda Laam



































Lenneth XVII (Kızlar dikkat, kendisi erkek değil maalesef.)

















Ryuichi Randoll















































Yoki






























Coni


































































Ryouji



















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder